Daha İyi Bir Toplum İçin Girişimcilik
Daha İyi Bir Toplum İçin Girişimcilik
Bütün ülkelerin ve hükümetlerin en temel problemlerinden birisinin işsizlik oranları olduğu düşünüldüğünde bu probleme en etkin çözümün girişmcilik olduğu yadsınamaz bir gerçeklik. Ülkelerin ekonomik kaynaklarındaki verimlilik süreçlerinden öncü bir rol oynaması girişimciyi önemli yapan temel faktörlerden de birisidir ayrıca. Neticede özü itibariyle değer yaratmaya çalışma mücadelesi olarak tanımlanabilecek Girişim Savaşçısı belki de en az yararı kendine sağlayacaktır. Başarılı bir girişimcinin toplumun faydasına yarattığı katmadeğerden kendi payına düşen aslında yok denecek kadar azdır. Zira o da bir kişidir en fazla bir kişinin yiyebileceği kadar yemek yiyecektir. Bunun dışında üreteceği tüm katma değer toplumun tamamı tarafından paylaşılacaktır.
Durum böyleyken Dünya istatistiklerine bakıldığında her 100 yetişkin içinde şirket kuran insan oranında, 29 ülkenin Türkiye’den daha iyi konumda olduğu görülür. Amerika’da bu oran yüzde 11’in üstündeyken Türkiye’de 4,6 seviyelerinde seyretmektedir. Meksika ise yaklaşık 19 kişi ile bu konuda lider konumdadır. OECD raporlarına göre yeni kurulan işyeri oranı %11-17 arasında değişmekteyken ülkemizin ortalaması %3,5 seviyelerinde kalmaktadır. Bu istatistiki sonuçlar ülkemizin girişimci yetiştirmek noktasında önünde hala uzun bir yol olduğunun da kanıtıdır.