ERKAN MUMCU
ERKAN MUMCU
“Bugün için geldiğim noktaya baktığımda iş dünyasına bulanık olan bakışımın son derece netleştiğinin farkındayım. Odaklanma sorunumun üstesinden geldim ve hedefe kilitlendiğim zaman olası caydırıcılar beni hedeften saptıramıyor."
Almanya’da doğup büyümüş birisi olarak toplum içerisinde yaşadığım doku uyuşmazlığını 2013 yılına geldiğimde halen yaşamaktaydım. Hep bizden 10 yıl ilerdesin eleştirileri ve kendimi anlatma çabası nerdeyse bir ömür törpüsü haline geliyordu. 16. yüzyılda Galileo’nun “Dünya yuvarlaktır” dediği için onu idam eden sığ insanlar bugün de elalem örgütünün üyesi olarak kendi kabuğundan çıkamamış, benmerkezci ve sizi eleştirmekten çekinmeyen kişiler olarak hiç evrim geçirmeden pozisyonlarını koruyorlardı. 1987’de başladığım iş hayatım boyunca yaptığım işlerde pek çok ilki gerçekleştirirken yaptıklarımın lüzumsuzluğunu bu elalem örgütünün üyeleriyle tartışarak zaman harcıyordum. Yıl 2013 ve ben hala tartışıyorum. Tartışıyorum çünkü umursuyorum. Çevremi umursuyorum, milletimi umursuyorum, ülkemi umursuyorum. Faydalı olabileceğim bir denizyıldızı bir denizyıldızıdır felsefesi yorucu olsa da gerekli. Peki bu kadar uzun bir girişi neden yaptım dersiniz?! Büyük bir iştahla başladığımız ve başarıyla keyif alarak tamamladığımız Girişim Savaşçısı programını, eğitimli eğitimsiz çevremize anlatmakta ne kadar zorlandığımızı ve aynı sığlıktaki insanların ne yazık ki bilgiye ulaşmanın anlar içerisinde olduğu bu çağda statükolarını korumakta ısrarla devam ettiklerini ortaya koymak istedim. Mühendislik formasyonuyla yetişmeme rağmen ilk web sitemi 1996’da tasarlamış ve 2000’den bu yana da dış ticaretle uğraşan birisi olarak bu eğitime katılacağımı paylaştığım zaman “Sen mi eğitim vereceksin?" “Bu eğitimde ne olacak?" “Sertifika var mı?" “Sana ne faydası olacak?" “Ne saçma” “Bana bunları hayatta kimse yaptıramaz” soruları ve sözleriyle karşı karşıya kaldım, ancak bilgiye olan açlığım bu soruların beni hedefimden saptırmasına müsaade etmedi. Haklıydılar, çevremde son derece donanımlı olarak bilinen birisi olmama rağmen eğitime katılma isteğimi anlayamıyorlardı. Oysa benim donanımlı olmam tek başına yeterli değildi, bu programdaki her insan birer deryaydı. Her biri başka boyutlara açılan birer kapı gibiydiler. O kapıdan girdikten sonra başlayan keşiflerimiz program bitmesine rağmen bitmediği gibi hiç bitmeyecek gibi duruyor. Öğreneceğim o kadar çok şey vardı ki. Alaylı olarak yetiştiğim piyasada spontane olarak yaptığım işlerden sonra iş dünyasının duayenlerinden iş yapmanın bilimini de öğrenme fırsatı bulmuştum. Adab-ı muaşeret’ten outdoor taktik ve dayanıklılık eğitimlerine, satış psikolojisinden beden diline, iş fikri bulma yöntemlerinden marka yaratmaya, e-dış ticaret’ten e-ticaret’e, pazar ve rakip analizlerinden hedef pazar tespit etmeye, web tasarımından tanıtım filmimizi, müziğimizi hazırlamaya, Google Adwords’ten mailing kampanyalarına ve hatta CRM sistemiyle sistemli müşteri ve iş takibine kadar daha sayamadığım pek çok şeyi öğrendik, uyguladık ve hakim olduk. Üstelik program biz tekrar etmeyi ihmal etsek bile eğitimde ve eğitim dışında sürekli aktif görevlerle eğitimlerde öğrendiklerimizi tekrar ettiriyor ve uygulatıyordu. Bugün için geldiğim noktaya baktığımda iş dünyasına bulanık olan bakışımın son derece netleştiğinin farkındayım. Odaklanma sorunumun üstesinden gelmiş ve hedefe kilitlendiğim zaman olası caydırıcıların beni hedeften saptırmasına nasıl müsaade etmeyeceğimi öğrendim. Üzerimdeki ataleti atmış ve istediğim zaman neler yapabileceğimi yaşayarak görmüş oldum. Birer seri girişim komandosu olarak mezun olduğumuz bu programla yolumuza devam ederken mentorlarımızın tamamının desteğini sürekli hissediyoruz. Eğitim dönemi içerisinde öğrendiğimiz ve kurmaya başladığımız sitelerimiz üzerinde aktif olarak çalışıyoruz. Mevcut işlerimizle uğraşırken eğitime katılan diğer arkadaşlarla kenetlenmiş ve hepimiz birbirimizin projelerine kendi projemizden farksız sahiplendik. Birbirimiz adına yakaladığımız her fırsatı anında paylaşıp hızla yol alıyoruz.
