İNCİ SEDA CANKURTARAN
İNCİ SEDA CANKURTARAN
“Bir şey yapılacaktı, nasıl yapılacağını bilmiyordum ama o gün, o saat geldiğinde yapacağım şey her ne ise bunu başarmış olacağımı biliyordum"
Eğitimden aylar önce başladı aslında her şey. Bir şey istiyordum hayatımda. Harekete geçmek istiyordum, bir değişim gerekiyordu bana. Hiç durmadan okuyor, araştırıyor bir şeyler bulmaya çalışıyordum ama ne arıyordum? Okuduğum bir şey diğerine, diğeri bir başka şeye yönlendirdi beni. Sonunda Girişim Savaşçısını buldum. Tesadüflere inanmam, insanın neye ihtiyacı varsa evren onu çıkarır karşısına. Benim ihtiyacım da tam ihtiyacım olan anda karşımda belirmişti.
Değişim acıtır. Çünkü acı, zayıflık vücudunuzu terk ederken oluşan duygudur. Hayatım boyunca unutmayacağım o gün, daha eğitimin ikinci günü, o acıyı her bir hücremde hissederken, yapamayacağım duygusu beni ele geçirmiş iken ben o acıyı 15 kişi ile paylaştım. Birlikte çıkardık beynimden başarısızlık düşüncesini, zayıflığın ardından birlikte el salladık. Hayatım boyunca tam olarak bir takımın parçası olmamıştım hiç. Burada ekip olmak, bir şeyi birlikte başarmak, kendinden önce başkalarına güvenmek nedir bunu öğrendim. Sadece kendine odaklanırsan sadece bir kişilik ekibin olur, ama kendinden başka herkesi düşünürsen ve ekibin de senin için bunu yaparsa… İşte burada hissettiğim şey tam olarak buydu.
Eğitim boyunca o kadar çok şey yaşadık ki, tüm bunların 2 ay içinde gerçekleştiğine hala inanamıyorum. Zamanın iyi kullanıldığında adeta genişlediğini ve hayatımızdaki her bir saniyenin bile çok kıymetli olduğunu deneyimleyerek öğrendik. Normalde uyuyarak geçirdiğimiz saatlerde aslında neler üretebileceğimizi, uykusuz kalınca bir şey olmadığını aksine sevdiğimiz bir şeyi yaparken vücudumuzun bize ekstra enerji sağladığını keşfettik. Bunun yanında zaman kavramı, bulunduğum an ile bulunmak istediğim an arasında bir köprüydü artık. Bir şey yapılacaktı, nasıl yapılacağını bilmiyordum ama o gün, o saat geldiğinde yapacağım şey her ne ise bunu başarmış olacağımı biliyordum. Belirsizliğe tolerans hali artık sürprizlerle dolu bir oyun haline gelmişti. Bir adım sonrasını bilmemek ama ne olursa olsun başaracağını, olmazı olduracağını bilmek bu programda edindiğim kazanımların en güzeli belki de.
Doğduğumuzdan andan itibaren sınırlar ile büyütüldük. Kabul ettirilmiş sınırlar vardı ve hatta bu sınırların bazılarını da farkında olmadan kendimiz koymuştuk. Bu programda, özenle hazırlanmış onlarca uygulama sayesinde tüm bu sınırların birer illüzyon olduğunu, her şeyin beynimizin içinde yaşandığını, kısacası aslında bizi engellediğini düşündüğümüz her şeyin kendi içimizden çıktığını öğrendik. Bakış açımızı değiştirerek, mazeret üretmeden, egoya yenilmeden, başkasını suçlamadan, haklı çıkmak yerine kendimize katacağımız şeylere odaklanarak nasıl ilerleyeceğimizi deneyimleyerek görme fırsatını bulduk. Tüm bu süreci özetlemem gerekirse diyebilirim ki “Dün akıllıydım, dünyayı değiştirmek istedim. Bugün bilgeyim, kendimi değiştiriyorum.”
Eğitim süreci boyunca değişimin acısını hafifleten birlik arkadaşlarıma ve potansiyelimizi açığa çıkarmak için elinden gelen her şeyi yapan sevgili koçumuz Berke Sarpaş’a çok teşekkür ederim. Siz de içinizdeki enerjiyi konumlandıracak bir yer bulamıyor ve içinizdeki arayışı sonuçlandıramıyorsanız Girişim Savaşçısı sizi size anlatmak, aradığınızı buldurmak için bekliyor. İlk adımı atın ve değişim başlasın.