UFUK KARACA
UFUK KARACA
“Bazen çok zorlanacaksınız, ama sınırlarınızın ucuna geldiğinizde aslında o sınırları kendi kafanızda koyduğunuzu fark edeceksiniz. İşte şimdi yeni hayatınıza ‘merhaba’ diyebilirsiniz."
Facebook’tan ilk bilgilendirme mesajı düştüğünde Sinop’ta 29 Ekim ile birleştirip uzattığım tatilimin tam da en keyifli günlerini geçiriyordum. Gelen ilk mesajın içeriği bile insanı, korku tüneline girerken hemen sağınızdan size doğru eğilip kahkaha atan adam gibi karşılamaya yetiyordu, ancak ben de sizler gibi o gün ne kadar korkunç olabilir ki deyip gülüp geçmiştim. Ama öyle değilmiş… Eğitim boyunca üzerinde çalıştığım projelerden hiçbir sonuç elde edemesem dahi -ki gerekli mücadeleyi verebilirsem edeceğime de canı gönülden inanıyorum- geriye dönüp baktığımda kendimle ilgili çok ciddi kazanımlara ulaştığımı görüyorum, bunu kendimce en güzel “motoru açmak" tabiriyle açıklayabileceğim: Nasıl mı? Arabası olanlar veya otomobillerle ilgilenenler aslında bu terimi yakından biliyor. Sıfır araç aldığınızda ilk 10 bin kmde araçla mümkünse ciddi bir uzun yol yaparsınız ve bu süreçte aracı yüksek devirlerde ve motoru aşırı zorlamayacak yüksek hızlarda kullanırsınız. Bazılarına göre gereksiz ama tamamen teknik bir konudur. Bahsedilen uygulamayı yaptığınız zaman, motor ve aksamları birbiri ile koordineli çalışmaya alışır, motor/şanzıman yağı en uç bölgelere kadar ulaşır, böylece özellikle 10 bin kmden sonra hem yakıt tüketimi oldukça düşer hem de aracın performansı ciddi anlamda artar. İşte 8 senedir otomotiv sektöründe çalışan biri olarak, 25 kişi olarak başladığımız bu serüveni benim en basit şekilde tanımlamam böyle olabilir. Eğer bana balık verme, balığı günümüz şartlarında kendi alanlarında en donanımlı mentorların sağladığı interaktif paylaşımlar sayesinde tutmayı öğret diyorsanız; hangi bilgiye sürekli olarak hangi çevre ve kaynaktan ulaşırım merak ediyorsanız, çıktığım ya da çıkacağım bu yolda onlara gerçekten bazen yeterli zaman ayıramadığımda sevdiklerim ve arkadaşlarım ne yapar, ben bunların üstesinden gelebilir miyim diye merak ediyorsanız, hayat boyu sürecek, ekip olmanın ne demek olduğunu köküne kadar yaşayarak öğrenmiş arkadaşlıklar ve kardeşlikler kurmak istiyorsanız, hırslı değil ama hayatta yapmak istedikleriniz uğrunda sonuna kadar mücadele edecek derecede azimliyseniz, bence bu yolculuğa çıkmayı hak ediyorsunuz. Bazen çok zorlanacaksınız, ama sınırlarınızın ucuna geldiğinizde aslında o sınırları kendi kafanızda koyduğunuzu fark edeceksiniz. İşte şimdi yeni hayatınıza “merhaba" diyebilirsiniz. Ünlü Fransız düşünür Jean-Paul Sartre’in dediği gibi: İnsan sahip olduklarının toplamı değil, fakat henüz gerçekleştiremediklerinin toplamıdır.