VEDAT GÜVEN
VEDAT GÜVEN
“Girişimci olmak, Girişim Savaşçısı olmak ne demek? Peşin söyleyeyim; emek, alın teri, acı, göz yaşı, yalnızlık, sebat, çalışmak, çalışmak ama çok çalışmak! Aramak, araştırmak ve bulmak!"
Girişimci olmak, Girişim Savaşçısı olmak ne demek? Peşin söyleyeyim; emek, alın teri, acı, göz yaşı, yalnızlık, sebat, çalışmak, çalışmak ama çok çalışmak! Aramak, araştırmak ve bulmak! “Uygarlığın ehramı*, ne yalnız bir ülkenin, ne yalnız bir kavmin, hatta ne de yalnız bir çağın eseridir. Her aşaması taş üstüne taş konularak ve bütün insanoğullarının, kanı, canı ve alın teri ile yükselen bu ehramın tarihi, insan denilen soy yaratığın, çağlar içindeki sonu gelmez mücadele ve katkılarının, bir hikâyesi gibidir…” (1) Var mı böyle bir derdin? Gerçekten insanlığa faydalı olmak istiyor musun? İnsanların, içinde yaşadığın toplumun bir derdine derman olmak, onları akıldışı uygulamalardan kurtarmak istiyor musun? Etrafını gözlüyor, nerede bir yanlış olduğunu görüp ve bunu düzeltebilmek için uykundan, lükslerinden vazgeçerek çare üretmeğe çalışıyor musun? En açık ifadeyle “içinde bir ateş yanıyor” mu? Tutkulu musun? Yoksa gelip geçici heveslerin mi var? İşte atalarımızdan bize kalan miras; “tüm insanlar girişimcidir. Mağaralarda yaşadığımız dönemde, kendi işimize sahiptik… Yemek bulmak, kendimizi doyurmak. İnsanlık tarihi böyle başladı… Medeniyet geliştikçe, bunu baskılamaya başladık. Bizi “işçi” olarak damgaladıkları için kendimizi “işçi” olarak görmeye başladık ve işçi haline geldik. Aslında girişimci olduğumuzu unuttuk”. (2) Sen ne düşünüyorsun? Bu yazgıyı değiştirmek için yeterince güçlü müsün? Ne kadar güçlü olduğunu, neleri başarabileceğini biliyor musun? Dayanma gücünü hiç test ettin mi? Hayatın sürprizleri karşında nereye savrulacağını, yerlere serileceğini, her yere serildikten sonra tekrar ayağa kalkabilecek misin? Hiçbir şey olmamış gibi devam edebilir misin? Girdiğin bu yolda en yakınlarının bile seni yalnız bıraktığında devam edebilecek kadar cesur ya da yeniden denemek kadar yılmaz bir savaşçı mısın? Gerçekten buna cesaret edebilir misin? “… İyi hatırlıyorum bir gün leyleğin iki yavrusu oldu, bir müddet sonra birini gagasıyla aldı ve çatıya fırlattı. Bunlar böyle yapıyor, zayıfını atıyor. Çünkü ancak bir tanesine bakabilecek hali var. (3) Charles Darwin’in dediği gibi “en güçlü ve en zeki olan değil, değişime en açık olan türler hayatta kalır”. İşler sarpa sardığında birlikte yürüdüğün arkadaşlarını kaderlerine terk edecek yoksa basiret gösterip birlikte devam mı edeceksin? İnançlarını kaybetmiş arkadaşlarını bir arada tutabilecek becerilere sahip misin? Oysa “büyük liderler çalışanlarına olanaklar, eğitim sağlamak, gerektiğinde disiplin vermek, kendilerine güvenlerini artırmak, deneyip başarısız olma şansı vermek isterler. Bütün bunları isterler ki kendimiz için hayal edebildiğimizden daha fazlasına ulaşabilsinler. New York şehrinde Next Jump adında bir şirketin, bir teknoloji şirketinin genel müdürü olan Charlie Kim’in yaptığı tespit şöyle: “Ailenizde zor bir dönem geçiriyorsunuz diye çocuklarınızdan birinden vazgeçmeyi hiç düşünür müsünüz?" Hiçbir zaman yapmayız. Öyleyse neden organizasyonumuzdaki insanları işten çıkarmayı düşünürüz? Charlie, hayat boyu istihdam diye bir politika uyguladı. Eğer Next Jump’da işe girerseniz, performans meseleleri yüzünden işten atılmazsınız. Aksine, eğer bir sorununuz varsa size koçluk yapıp destek vereceklerdir. Tıpkı okuldan eve C alarak gelen çocuklarımızdan birine yapacağımız gibi”. (4) Meraklı ve bu merakı gidermek üzere öğrenme aşkına düşüp, geçmişi, şimdiyi ve geleceği sorgular mısın? Girişmeyi düşündüğün işte rakiplerin var mı, neler yapmışlar, nasıl fark yaratacaksın, hangi donanıma sahipsin ve bunları en verimli şekilde kullanma becerilerine sahip misin? İnsan ilişkilerin yeterince güçlü, sevilen ve sayın birisi misin? İnsanları dinliyor, onlara nazik davranabiliyor musun? Kendi geliştirmek için ne yapıyorsun? Buna ihtiyaç duyuyor olmalı ve kendini değiştirmelisin. Mutlu musun? Bugüne kadar bildiklerin seni buraya kadar getirdi ve mutsuzsun. Bilmediklerini öğrenmeli, öğrendiklerini çok iyi yapmalısın. Eğer bütün bunlar ilgini çekiyorsa ve hayallerinin işini kurmak, onu yedi gün içinde MVP halinde icra etmek, eşsiz bir öğrenme deneyim yaşamak, etrafına farklı gözle bakmak istiyorsan bütün bu soruların cevabını bu programda bulacak ve hak ettiğin mutluluğu yakalayacaksın. Unutma: girişimci sensin, işin sadece sonuç. Bir maestro gibi yönetmelisin. Yanlış bir notaya basılmasının önüne geçerek, “uyumu” sağlamak zorundasın. Para? İşini iyi yapan bütün insanlar iyi para kazanıyor. Hadi! Benim projem: ben! Bir köşeye çekilmeyi, bir kıyı kasabasına yerleşmeyi tercih etmedim. Yeniden mücadele etmek istiyorum ki diri kalayım. Yukarıda sıraladığım sorulardan daha fazlasının cevaplarını öğrendim. Çok az bir zaman sonra sahada, sokaklardayım. Web sayfam hazır. Potansiyel müşterimle görüşmelerimi bitir bitirmez web sayfam yayında. Sonuçlarını yine paylaşacağım.