Sanal Girişimcilik Nedir?
Girişimcilik, olan şeyleri değiştirip onlara değer katarak ya da tamamen yeni şeyler yaratarak dünyaya katkı sağlama modelidir. Girişimler dallanıp budaklandıkça, yeni girişimcilik türleri doğmakta ve gelişmektedir. Bu gelişen girişimcilik türlerinden biri de sanal girişimciliktir.
Sanal girişimci kime denir?
İnternet üzerinden yapılan iş modellerini bularak ekibini kurup, pazarlama, tanıtım vb. faaliyetleri gerçekleştirerek kendine çevrimiçi bir girişim yaratan kişiye “Sanal Girişimci” diyebiliriz. Sanal girişimcilik özellikle ilk etapta fazla sermaye gerektirmediği için gençler ve sermayesi fazla olmayan girişimciler için uygundur. Sanal girişimciliğin içeriğinde olan konulara baktığımızda yeni ve farklı olan her şeyi içerdiğini görürüz;
- Müşteri bulmanın yeni yolları.
- Ürün ve hizmetleri yaratıp sunmanın yeni yolları.
- Kazanç sağlamanın ve maliyetleri azaltmanın yeni yolları.
- İş birliği yapmanın yeni yolları.
Sanal bir girişim başlatılmadan önce bir pazar- piyasa araştırması yaparak aşağıdaki sorulara yanıt bulabilmek de önemlidir:
- Sanal pazarda en çok neler satılıyor?
- Ürün mü hizmet mi daha fazla satılıyor?
- Tüketicilere nerede ve nasıl ulaşılabilir?
- Pazardaki rekabet durumu nedir?
Sanal girişimcilik birçok avantajı da beraberinde getirmektedir:
- Fiziksel bir mağazaya göre oldukça hesaplıdır çünkü fiziksel mağazada olduğu gibi mağaza kirası ve giderleri masrafı yoktur.
- Hızlı ve pratiktir. Müşteriye zaman kazandırır çünkü fiziksel olarak ulaşım gerektirmez.
- Güvenlidir, artık hemen hemen her sitenin sağladığı güvenli ödeme yöntemiyle güvenli alışveriş sağlar.
- Seçenek oldukça fazladır ve küresel olduğu için sizi sadece yaşadığınız ülkeyle sınırlı tutmaz.
Sanal girişimciliğin temel becerilerini öğrenen girişimciler kendi imkanlarını yaratarak girişimlerini geliştirebilirler. Peki dijital girişimcilik geliştikçe neler olmaktadır? Sürdürülen araştırma ve yayımlanan raporlara göre sanal girişimcilik küresel olarak ekonomiyi iyileştirmede kilit rol oynayabilir. Gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelerde düzenli büyümenin sağlanması dolayısıyla yoksulluğun azaltılıp refah seviyesinin artmasına katkı sağlayacaktır.